Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) en üst düzey karar alma organı olan ve üye ülkelerin sağlık alanındaki en üst düzey yöneticilerinin, uluslararası kuruluşların ve sivil toplum örgütlerinin bir araya gelerek günümüz dünyasının karşı karşıya bulunduğu sağlık sorunlarını tartıştığı 71. Dünya Sağlık Asamblesi, 21-26 Mayıs 2018 tarihleri arasında İsviçre’nin Cenevre kentinde gerçekleştirilmektedir.Asamble'ye ülkemiz, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş Başkanlığındaki bir heyet ile katılım sağlamaktadır.
Asamble kapsamında Genel Kurula hitap eden Sayın Müsteşarımız yaptığı konuşmada, sağlığın tartışmasız en temel insan hakkı olduğuna değinerek, tüm gelişmelere rağmen halen dünyada sağlık hizmetlerine erişemeyen ve sağlık hizmetlerinin maliyetinden dolayı mali sıkıntılar çeken milyonlarca insanın bulunduğunu ifade etmiştir.
Sürdürülebilir finansman, yetişmiş insan gücü ve güçlü altyapı üzerine inşa edilmiş, planlı ve dayanıklı sağlık sistemlerinin, ancak politik kararlılık ile oluşturulabileceğini vurgulayan Sayın Müsteşarımız, bu anlayışla, ülkemizin 2002 yılından bu yana başarılı bir sağlık sistemi reformu yürüttüğünün altını çizmiştir. Toplum temelli bir yaklaşım ile birinci basamak sağlık hizmetlerinin verimliliğinin artırıldığını, bunun yanı sıra ikinci basamak sağlık hizmetlerinde de önemli başarılar kaydedildiğini belirterek Türkiye'nin son yıllarda hayata geçirdiği sağlık reformları çerçevesinde edindiği tecrübeyi tüm ülkelerle paylaşmaya hazır olduğunu ifade etmiştir.
Nüfusun %98’inin genel sağlık sigortası şemsiyesi altında olduğunu, ayrıca katastrofik harcamalarla mücadele adına, kanser gibi yüksek maliyetli tedavilerin tamamen devlet tarafından karşılanmaya başlandığını vurgulayan Sayın Müsteşarımız, son dönemde sağlık hizmetlerinin kalitesini artırma hedefi doğrultusunda Kamu-Özel Ortaklığı modeli ile büyük ölçekli modern şehir hastanelerinin inşa edildiğini de sözlerine eklemiştir.
Müsteşarımız konuşmasında son olarak, geçtiğimiz hafta İsrail saldırıları sonucunda şehit edilen 65 Filistinli için başsağlığı dileğinde bulunmuştur. Saldırılarda yaralanan 3000 kişi için acil ilaç, tıbbi ekipman ve yatak ihtiyacı bulunmasına rağmen hastaların, sağlık personelinin, temel ilaç ve tıbbi sarf malzemelerinin hareketliliğine yönelik kısıtlamaların devam ettiğini aktarmıştır. Bu kısıtlamaların yasadışı, insanlık dışı ve kabul edilemez olduğunu vurgulayan Sayın Müsteşarımız, yaralıları nakletmek ve tıbbi malzeme göndermek amacıyla ülkemizin her türlü çabayı gösterdiğini, ancak işgalci devletin ve bazı komşu ülkelerin kısıtlamaları ile karşılaşıldığını ifade etmiştir. Bu bağlamda, DSÖ’yü, diğer BM kuruluşlarını ve aynı şekilde tüm ülkeleri, Gazze’de acı çeken insanlara karşı sessiz kalmamaya ve gerekli adımları atmaya davet etmiştir. Filistin’deki acil insani durumun tamamen bilincinde olarak, Türkiye'nin Filistin halkına yönelik desteğini tereddütsüz bir şekilde sürdüreceğini yineleyerek konuşmasını tamamlamıştır.
Sayın Müsteşarımız, Asamble kapsamında bazı ülkeler ile de ikili görüşme gerçekleştirmiştir.